Çamlık Cad. No:1 Fatih Sultan Mehmet Camii Altı Onur market Avm Beylikdüzü/İstanbul

18 Kasım 2016 Cuma

KANSERDEN KORUNMANIN EN KOLAY YOLU !!!

Kanserin gerçek nedenini bulan Nobel ödüllü Dr. Otto H Warburg, kanserin temelinde yatan sebebin oksijen eksikliği olduğunu tespit etmiştir. Oksijen eksikliği, vücudun asit seviyesinin yükselmesine neden olur. Dr. Warburg ayrıca kanser hücrelerinin anaerobik olduğunu (oksijen ile nefes almadıklarını) bulmuştur; yani vücudun alkalin durumu gibi yüksek oksijen içeren durumlarda yaşayamazlar.
Yediğimiz yiyecekler, vücudumuzda uygun pH seviyesini sağlamakta hayati bir önem taşır. pH dengesi, vücudunuzun tamamındaki sıvılarda ve hücrelerde asit ve alkali arasındaki dengedir. Vücudunuz, hayatta kalabilmek için, kandaki pH seviyesini hafif alkali bir seviye olan 7.365 noktasında dengede tutmak zorundadır. Maalesef, günümüzdeki tipik beslenme şekli işlenmiş şekerler, rafine edilmiş tahıllar, genetiğiyle oynanmış organizmalar gibi zehirli ve asit oluşturan yiyeceklerle doludur. Bu da, sağlıksız, asidik bir pH oluşmasına neden olur.
Dengesiz bir pH, hücresel aktiviteleri ve fonksiyonları kesintiye uğratabilir. Fazla asidik bir pH, kanser, kalp-damar rahatsızlıkları, şeker hastalığı, kemik erimesi ve reflü gibi birçok ciddi sağlık sorununa yol açabilir.
Vücudunuzu çok uzun bir süre asidik bir durumda bırakırsanız, bu yaşlanmayı da hızlandırır. Robert O. Young, The pH Miracle (pH Mucizesi) kitabında birçok sağlık sorununun yüksek asit seviyelerinden kaynaklandığını söylemektedir. Bunun sebebi, parazitlerin, kötü bakterilerin, ve (aşırı çoğalan kandida gibi) virüslerin asitliği yüksek ortamlarda büyüyüp çoğalabilmesidir. Halbuki, alkali bir ortam bakteri ve diğer patojenleri dengeler ve nötralize eder.
Dolayısıyla, pH dengesini sağlamak, sağlığınızı olabileceği en iyi noktaya taşımak için gereken en önemli araçlardan biridir. Aşağıda yer alan tarifi kullanarak sağlığınız için önemli bir adım atabilirsiniz. 
YÜKSEK ASİTLİĞİ ÖNLEMEK İÇİN EV TARİFLERİ
Malzemeler: 1/3 çay kaşığı karbonat ve 2 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu veya organik elma sirkesi
Hazırlanışı: Tüm malzemeleri karıştırın. Asit/baz kombinasyonu anında köpürmeye başlayacaktır. Köpürme durana kadar karbonat eklemeye devam edin ve bardağı yaklaşık 250 ml suyla doldurun. Hepsini bir kerede için. Bu ev tarifi pH dengesini sağlayacak ve vücudunuzda alkali oluşturan bir ortam yaratacaktır. Mide asidine de çare olacak ve kandaki aşırı asitliği engelleyecektir.  


DOST ZİYARETİNE GİDERKEN MEYVE ALIN !!!




DOĞUM SONRASI DEPRESYON ....


10 anneden 8’i doğum sonrası depresyon yaşıyor!

“Annelik hüznü”, yaklaşık bir ay içinde kendiliğinden sona ererken, doğum sonrası depresyonda belirtiler daha şiddetli oluyor. 

Üsküdar Üniversitesi NP İSTANBUL Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, “annelik hüznü” olarak da bilinen lohusa sendromunun doğum sonrasındaki ilk iki haftada yoğun yaşandığını belirterek ilk bir ayda kendiliğinden sona erdiğini söyledi.

Lohusa sendromu ile doğum sonrası sendromunun karıştırılmaması gerektiğini belirten Prof.Dr. Dönmez şunları söyledi:

“Lohusa sendromu, doğumdan sonra kendini mutsuz, gergin, kaygılı hissetme, sık ağlama isteği, uykuya dalma güçlüğü ve iştah kaybı gibi belirtilerin eşlik ettiği durumdur. 
Genellikle doğum sonrasındaki ilk iki haftada yoğun yaşanır ve ilk bir ayda kendiliğinden sonlanır. Dolayısıyla herhangi bir profesyonel yardım gerektirmez. Bu süreyi aşan durumlar daha ciddi bir klinik tablo olan doğum sonrası depresyonun geliştiğini düşündürmelidir. 

Doğum sonrası depresyonda belirtiler annelik hüznüne göre daha şiddetlidir, bebeğe karşı ilgi kaybı, kendine ve/veya bebeğe zarar verme düşünceleri eşlik eder. Böyle bir durumda mutlaka acilen bir psikiyatriste başvurmak gerekir.” 
Aşırı mükemmeliyetçi anneler risk altında

Doğum yapan kadınların yüzde 80’inde lohusa sendromu görüldüğünü belirten Prof. Dr. Dönmez, “Özellikle geçmişinde depresyon öyküsü olan, stresli yaşam olayları bulunan, aile ve sosyal desteği yetersiz olan, bebeğin sağlık durumunda bir sorun olan, “zor” bir bebeğe sahip olan annelerde annelik hüznü daha sık görülür. Ayrıca mükemmeliyetçi, kaygılı, kendini aşırı eleştiren, kendine güveni az olan kişilik yapısı da lohusa sendromu gelişimi açısından risk etkenidir” diye konuştu. 

Sosyal destek çok önemli

Lohusa sendromunun atlatılmasında sosyal desteğin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, “Bu destek hem psikolojik anlamda hem de bebeğe bakım anlamında verilmelidir. Annenin kendine de kısa da olsa vakitler ayırması için imkân yaratılabilir. 
Doğum sonrası depresyon durumunda şüphe ediliyorsa mutlaka vakit kaybetmeden bir psikiyatriste başvurulmalıdır” tavsiyesinde bulundu. 


17 Kasım 2016 Perşembe

BAL ALIRKEN DİKKAT !!!


BAL ALIRKEN LÜTFEN BİRAZ SEÇİCİ OLUN, MISIR ŞURUBUNA (glikoz) PARA VERMEYİN !!!

SALMONELLİ BAKTERİSİ NEDİR?


Salmonella, gıda zehirlenmelerinin en yaygın nedenlerinden biri olan bir grup bakterinin adıdır. 

Salmonella ile temastan yaklaşık 12-72 saat sonra enfeksiyon, ishal, ateş, ve karın krampları gelişir.Hastalık genellikle 4 ila 7 gün sürer ve çoğu kişi tedavi olmadan iyileşir. Bazı kişilerde, ishal hastanın hastaneye gitmesini gerektirecek kadar şiddetli olabilir. 
Bu hastalarda, Salmonella enfeksiyonu bağırsaklardan kan dolaşımına ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir ve antibiyotik tedavisi gecikirse ölüme neden olabilir.
Yaşlılar, bebekler ve bağışıklık sistemi bozulmuş olan kişilerde hastalık daha ciddi seyreder.

Salmonella bakterisi pişirme ve pastörizasyon ile öldürülebilir . 
Gelişmekte olan ülkelerde sık ve salgın şeklinde ortaya çıkan bir hastalık olan tifo ve paratifo da salmonella bakterilerinin S. typhi ve S. paratyphi serotipleri tarafından tarafından oluşturulur. 

Etken Mikroorganizma:


Salmonella Enterobacteriaceae adı verilen bir gram negatif çubukçuk şeklindeki basildir . Yaklaşık 2000 serotipi insanlarda hastalığa neden olur.S. typhi ve S. paratyphi (A, B, C) yalnızca insanlarda enterik ateş (tifo, paratifo) olarak adlandırılan hastalığa neden olur. Bunların dışında kalan salmonella serotipleri non-typhoidal salmonella olarak adlandırılır.

Nasıl Bulaşır?


Salmonella bakterisi özellikle kuşlar olmak üzere , diğer hayvanların ve insanların bağırsak sistemlerinde yaşar.

Genellikle hayvan dışkısı ile kontamine gıdalar yenmesiyle insanlara bulaşır.

Kirlenmiş yumurta, kümes hayvanları , et , pastörize edilmemiş süt veya meyve suyu , peynir , kontamine çiğ sebze ve meyve , baharat , ve çerezler bulaşma kaynağı olabilir.

Gıdaların iyi pişirilmesi salmonellayı öldürür.

Özellikle sürüngenler ( yılan, kaplumbağa , kertenkele ) , amfibi ( kurbağalar ) , kuşlar ( civciv ) ve evcil hayvanlar salmonellanın bulaşmasında rol oynayabilir ve temastan sonra hijyen kurallarına mutlaka uyulmalıdır.

Tüm yaş gruplarını etkiler. Şiddetli veya komplike hastalık için en büyük risk altındaki gruplar bebekler,yaşlılar ve bağışıklık sistemi bozuk olan kişilerdir.

Hastalık Belirtileri:


Kuluçka Dönemi 12-72 saattir. Belirtileri ishal (bazen kanlı) , ateş, karın krampları ve kusmadır. Birçok sağlıklı kişide tedavi olmadan 4-7 günde iyileşir. Ancak bazı hastalarda barsak alışkanlıklarının tamamen normale dönmesi birkaç ay sürebilir. Hastalığa yakalananların küçük bir kısmında ise eklemlerde ağrı ,gözlerde tahriş ve ağrılı idrara çıkma gelişebilir . Buna reaktif artrit denir ve aylar ya da yıllar boyunca sürebilir ve tedavisi zor olan kronik artrite yol açabilir . Antibiyotik tedavisi artrit gelişimini engellemez.

Hastalığın tanısı:


Salmonella
enfeksiyonu dışkı örneğinin test edilmesi ile tespit edilebilir. Ancak, çoğu vakada test sonuçları çıkmadan hastalık belirtileri ortadan kalkmaktadır.

Hastalığın Tedavisi:


Salmonella enfeksiyonları genellikle 5-7 gün içerisinde kendiliğinden geçer ve çoğu zaman ağızdan sıvı alımını arttırmak ve dinlenme dışında özel bir tedavi gerektirmez. İshal ve kusması çok şiddetli olan hastalarda ise damardan sıvı tedavisi gerekebilir. Antidiyareik ilaçlar krampları azaltabilir ancak ishal süresini arttırırlar. Bakterinin kan dolaşımına girmesi, immun sistem yetersizlikleri gibi ciddi durumlar dışında tifo olmayan Salmonella enfeksiyonlarında antibiyotik kullanılması bakterinin vücuttan atılım süresini uzatabilir, başkalarına bulaşma ve hastalığın tekrarlama riskini arttırabilir.

Hastalıktan Korunma:


Salmonellosisi önlemek için bir aşı yoktur. Korunmak için alınabilecek önlemler:

• Çiğ ya da az pişmiş yumurta , pişmemiş kıyma veya kümes hayvanları ve pastörize edilmemiş süt de dahil olmak üzere yüksek riskli gıdalar yemekten kaçının. Çiğ yumurta ile yapılan ev yapımı soslar, mayonez vs. kullanmaktan kaçının.

• Çiğ et ya da kümes hayvanları ile temas ettikten hemen sonra su ve sabun ile ellerinizi , mutfak çalışma yüzeylerini ve eşyalarını yıkayın . Özellikle bebekler , yaşlılar için yemek hazırlarken dikkatli olun .

• Çapraz bulaşmayı önlemek için buzdolabında çiğ et , tavuk ve deniz ürünlerini diğer gıdalardan ayrı bir yerde tutun. Mümkünse , mutfakta iki kesme tahtası (çiğ et için ayrı meyve ve sebze için ayrı bir kesme tahtası) bulundurun. Önceden çiğ et tutulan yıkanmamış bir yüzey üzerine pişmiş yiyecek koymayınız.

• Yemek yemeden önce sabunla ve ılık suyla ellerinizi yıkayın.

• Besinleri pişirirken güvenli bir iç sıcaklığa ulaşıp ulaşmadığını denetleyebilmek için bir et termometresi kullanın.

• Dondurulmuş gıdaları çözünmeye başladığında derhal tüketin.


• Eğer hayvan dışkısı ile temas ederseniz ellerinizi yıkayın. Sürüngenler (kaplumbağalar , iguanalar , kertenkele, yılan vs ) evcil olsalar dahi salmonella taşıma olasılığı fazla olan hayvanlardır. Sürüngenlere dokunduktan sonra eller yıkanmalıdır. Sürüngenler , küçük çocuklar için uygun evcil hayvan değildir ve bir bebek ile aynı evde olmamalıdır . ABD'de salmonelloz kaynağı olduğu için 1975 yılında , küçük pet kaplumbağaların satışı yasaklanmış, ancak 2008 de tekrar satışı serbest kalmıştır .

• Civciv ve ördek yavrularının bağırsaklarında taşınan salmonella çevrelerini ve hayvanın tüm yüzeyini kirlenmektedir . Çocuklar sadece tutma, sarılma , ya da kuşları öperek bakterilere maruz kalabilir . Çocuklar kuşlara dokunmamalıdır. Civcivle, ördekle ve yaşadıkları yerler de dahil olmak üzere herhangi bir temastan sonra eller yıkanmalıdır .

• Anne sütü küçük bebekler için en güvenli besindir . Emzirme salmonellosis ve diğer birçok sağlık sorunlarını önler .


KAYNAKLAR:
https://www.foodsafety.gov/poisoning/causes/bacteriaviruses/salmonella/

http://www.cdc.gov/salmonella/general/index.html


Yemyeşil Aktar 
Beylikdüzü / İstanbul,

https://www.facebook.com/yemyesilaktar 


www.yemyesilaktar.blogspot.com.tr